HABERLER
HABERLER

TÜROB Yönetimi "İstanbul Modern"i ziyaret etti...


TÜROB Başkanı Müberra Eresin, beraberinde TÜROB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Taner Yallagöz, Sayman Levent Erdoğan, Genel Sekreter İsmail Taşdemir,  Yönetim Kurulu Üyeleri Temel Aygün, Nuri Kalyoncu ve Ayhan Hacıbektaşoğlu ile birlikte, İstanbul turizminin en yeni cazibe merkezi Galataport’ta yer alan Türkiye'nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern'i ziyaret etti, yetkililerden bilgi aldı.

 

İstanbul Modern’e ilişkin kısa bir değerlendirme yapan Eresin “Öncelikle İstanbul’a böylesine müthiş bir eser kazandırıldığı için turizm sektörümüz adına Kültür ve Turizm Bakanlığına, Eczacıbaşı Topluluğuna, Doğuş Grubuna ve Bilgili Holdinge şükranlarımı sunmak istiyorum. 2004 yılında merhum Nejat Eczacıbaşı ve Sayın Oya Eczacıbaşı'nın hayallerinin peşinden giderek İstanbul'a modern bir sanat müzesi kazandırmak için harekete geçmeleriyle attıkları adımın ne kadar anlamlı olduğunu günümüzde daha iyi anlıyoruz. O günden bu yana İstanbul Modern, ülkemizin kültürel ve sanatsal birikiminin küresel ölçekte paylaşılmasına ve geleceğe aktarılmasına vesile olmasının yanında tüm dünyadan da kültür, sanat eserlerinin ve ürünlerini bizlerle buluşturdu. Şimdiye kadar yediden yetmişe her yaştan 8,5 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlamasının yanında hayata geçirdiği çağdaş eğitim programlarıyla 850 binden fazla çocuk ve gencimize ulaşarak bu alanda geleceğimize olan güveni daha da perçinledi. İstanbul Modern’in yeni binasını Cumhuriyetimiz 100’üncü yılının önemli bir armağanı olarak değerlendiriyor başta kültür ve sanat camiası olmak üzere ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

 

Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern;

Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak kurulan İstanbul Modern'in yeni binası, dünyadaki simge kültür sanat kurumları ve müzelerin mimarisinde imzası olan Renzo Piano’nun kurucusu olduğu Renzo Piano Building Workshop (RPBW) tarafından tasarlandı. Renzo Piano’nun Türkiye’deki ilk projesi olma özelliğini taşıyan yeni bina, İstanbul’a nitelikli mekân kazandırma amacıyla her türlü kültür-sanat ve eğitim faaliyetine olanak tanımak üzere ziyaretçiyi odağına alarak planlandı.

10.500 metrekarelik kullanım alanıyla sergi ve programlara ev sahipliği yapan beş katlı müze binası; büyük sergi salonları, çok amaçlı mekânlar, ofisler, eğitim ve farklı kültürel etkinlikler ile diğer faaliyetler için alanlar barındırıyor. Boğaziçi’nin ışık yansımalarıyla pırıldayan sularından ilham alınarak tasarlanan bina, üç boyutlu biçimlendirilmiş alüminyum panellerle kaplı cephesiyle günün her saatinde değişen güneş ışığı ve sudan gelen yansımalarla ışık ve gölge oyunları yaratıyor.

İstanbul Modern’in yeni binasının önünde yer alan ve eskiden kamuya kapalı gezinti alanı, bulunduğu benzersiz konumla ziyaretçilerin Anadolu yakası, Adalar ve Tarihi Yarımada’yı gözlemlemesine olanak tanıyor. Hemen yanındaki Boğaziçi’nin ışıltılı sularından ve ışık yansımalarından ilhamla tasarlanan müze binası, şeffaf zemin kat tasarımıyla, bu kendine özgü alanın niteliklerinden yola çıkarak deniz kıyısıyla Tophane Parkı arasındaki ilişkiyi güçlendiriyor.

 

Zemin katta yer alan dairesel kesitli kolonlar ve mekanik bacalar bir tür mimari manzara yaratıyor. Tüm bu yapı bileşenlerinin dairesel kesitli olması, ışık ve gölge arasındaki geçişleri yumuşatıyor. Aynı zamanda, açık ve koyu alanlar arasındaki farklılıkların keskin olmaması, aydınlık ve güvenli bir atmosfer yaratmaya katkı sağlıyor.

Zemin kattaki kafe, mağaza, kütüphane, bilgilendirme noktaları ve eğitim atölyeleri için tasarlanan mekânlar, bu kattaki ana lobiyi çevreliyor. Binanın ana kütlesinin altındaki şeffaf cam çit, heykellerin dış mekânda sergileneceği alanların yanında çocuk atölyelerinin kurgulanacağı eğitim atölyeleri için de korunaklı hacimler sağlıyor.

Lobinin merkezindeki büyük açıklıkta yer alan ana merdiven, müzenin kamuya açık alanlarını birbirine bağlıyor. Merdiven, giriş kat lobisinden alt kattaki mezaninde yer alan 156 kişilik oditoryuma ulaşım sağlıyor. Fotoğraf galerisi, kısa süreli sergi salonu ve çalışanların ofisleri ile eğitim ve etkinlik odaları ise birinci katta yer alıyor. Güney cephesinde yer alan restoran, sahip olduğu terasla deniz manzarasına açılıyor.

Üst katlarda yer alan fuaye alanları ziyaretçilere park ve deniz manzarasını bir arada sunuyor. Binanın çevresiyle sürekli görsel etkileşim kurmasını sağlayan pencere açıklıkları, ziyaretçilerin yapıda hareket ederken içerideki konumlarını anlamalarını kolaylaştırıyor.

Koleksiyon ve süreli sergi salonlarını barındıran ikinci kataki fuaye alanından yükselen merdivenin ulaştığı cam hacim, seyir terasına açılıyor. Yapının üstünü tamamen kaplayan sığ su katmanı üzerindeki bu alan, suyun üstündeki kent yansımasıyla yapının hemen yanındaki denizin bütünleşerek bir araya geldiği bir deneyim sunuyor.

İstanbul Modern’in yeni binası, müzenin kurucu sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu ve ana sponsoru Doğuş Grubu-Bilgili Holding’in ortak katkısıyla inşa edildi.

 

Şeffaf zemin katı

Ziyaretçi için daha çok alan yaratmak amacıyla ücretsiz olarak kurgulanan zemin katta; kütüphane, bilgilendirme noktaları, eğitim atölyeleri, kafe ve mağaza bulunuyor. 

Şeffaf bir tasarıma sahip zemin katı, ziyaretçilerin Tophane Parkı ve kıyı şeridi arasında güçlü bir bağ kurmasını sağlıyor. Binanın ana kütlesinin altındaki şeffaf cam çit ise heykellerin dış mekânda sergileneceği etkinlik alanlarının yanı sıra çocuk atölyeleri için korunaklı bölümler sunuyor. Zemin kattaki şeffaflık üst katlardaki fuaye alanlarında da devam ederek ziyaretçilerin binanın çevresiyle sürekli bir görsel etkileşim halinde olmasına olanak veriyor. Binanın birinci katında fotoğraf galerisi, kısa süreli sergi salonu, eğitim ve etkinlik odaları bulunuyor. Aynı katta, İstanbul Modern’in Antrepo binasında olduğu gibi Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarasına sahip terasıyla restoran konumlanıyor. Müzenin koleksiyon ve süreli sergi salonları ise ikinci katta yer alıyor. 

Benzersiz bir seyir terası

Boğaziçi ve Haliç’in buluştuğu özel bir konumda yer alan İstanbul Modern, binanın çatısını tamamen kaplayan yansıtma havuzu ve üzerine yerleştirilen platform ile suyun üstündeki kent yansımasıyla denizi bütünleştirerek benzersiz bir seyir deneyimi sunuyor.

Yeni müze binasına özel yapıtlar

İstanbul Modern’in yeni müze binası için özel olarak davet ettiği Olafur Eliasson, mekâna özgü bir yerleştirme üretti. Üç parçadan oluşan, "Senin beklenmedik seyahatin” adlı yapıt, binanın merkezindeki merdiven boşluğunda farklı katlara yayılarak izleyiciye dinamik bir müze deneyimi sunuyor. 

Refik Anadol’un “Sonsuzluk Odası: İstanbul Boğazı” adlı mekâna özgü yerleştirmesi ise İstanbul Boğazı’ndaki anlık meteorolojik dönüşümle ilgili veri ve temalara odaklanıyor. Yapıt, 360° aynalı bir odada anlık verileri dijital teknolojiler kullanarak işliyor ve hareketli görseller yaratıyor.

Heykel sanatından örnekler 

Yeni müze binasının dış etkinlik alanı, heykel sanatının önemli örneklerine ev sahipliği yapıyor. Adrián Villar Rojas’ın 14. İstanbul Bienali kapsamında Büyükada’da sergilendikten sonra İstanbul Modern’in koleksiyonuna dahil edilen “Tüm Annelerin En Güzeli (I)” adlı yapıtının yanı sıra Richard Deacon’un “Ev Modeli”, Anselm Reyle’nin “Yeraltı Dünyasının Üstünde” ve “Toz Çökerken”, Yılmaz Zenger’in “Bence Ayça” ve Selma Gürbüz’ün “Avrupalılar” başlıklı çalışmaları izleyiciyle buluşuyor. Anthony Cragg’in “Runner” adlı yapıtı İstanbul Modern’in giriş platformunda yer alırken, Richard Wentworth’ün “Sahte Tavan” adlı yerleştirmesi ise zemin kattaki lobide, Antrepo binasından sonra yeniden ziyaretçilerle bir araya geliyor.

Beş sergi izleyiciyle buluşuyor

Ziyaretçilere çok yönlü bir deneyim alanı sunan yeni müze binasının şeffaf ve erişilebilir tasarımı, İstanbul Modern’in günümüzün sanatsal çeşitliliğinden esinlenen sergi ve programlarının içeriğiyle de örtüşüyor.

İstanbul Modern’in yeni müze binası beş yeni sergiyle ziyarete açılıyor:

Yüzen Adalar

İstanbul Modern’in koleksiyonundan kapsamlı bir seçki sunan “Yüzen Adalar” başlıklı sergi, çoğu ilk kez sergilenecek yapıtları barındırıyor. Türkiye ve dünyadan 110 sanatçı ve 2 sanatçı ikilisine ait 280’den fazla yapıt, koleksiyon ve süreli sergi salonlarının yanı sıra yeni müze binasının farklı mekânlarında izleyicilerle buluşuyor. “Yüzen Adalar” başlığı sanatçıların hem ait oldukları yerle olan ilişkilerinin altını çiziyor hem de düşünceleri ve üretimleriyle sınır ve coğrafyalar ötesi etkilerine vurgu yapıyor.  

Nuri Bilge Ceylan: Başka Bir Yerde

İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi açılışını günümüz sinemasının en özgün yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan’ın “Başka Bir Yerde” adlı fotoğraf sergisiyle yapıyor. Sanatçının Türkiye’nin yanı sıra, Hindistan, Gürcistan, Çin, Fas ve Rusya gibi dünyanın farklı coğrafyalarında çektiği 22 büyük portreden oluşan serginin sponsorluğunu Burgan Bank üstleniyor.

Hep Buradayız

Kadın sanatçıların üretimlerini desteklemek ve çalışmalarını daha görünür kılmak amacıyla 2016 yılında kurulan İstanbul Modern Kadın Sanatçılar Fonu aracılığıyla müze koleksiyonuna dahil edilen yapıtlar, “Hep Buradayız” adlı sergide ilk kez bir araya getiriliyor. Bank of America’nın sponsorluğunu üstlendiği sergi, farklı kuşaklardan Türkiye sanat tarihinde önemli yere sahip kadın sanatçıların araştırdığı beden politikaları, bellek ve tarih yazımı gibi temalar çerçevesinde bir kurgu sunuyor.

Renzo Piano: Yerin Ruhu

“Renzo Piano: Yerin Ruhu” sergisi, müzenin ücretsiz olarak erişilebilen zemin katında bulunan kütüphanenin girişinde yer alıyor. VitrA sponsorluğunda gerçekleşen sergide, Renzo Piano’nun kurucusu olduğu Renzo Piano Building Workshop (RPBW) tarafından tasarlanan İstanbul Modern’in yeni müze binasının hikâyesi, RPBW’nin öne çıkan diğer kültür-sanat yapılarının mimarisiyle birlikte sunuluyor.

Mimarinin İnşası

Müzenin yapım sürecini fotoğraflayan Cemal Emden’in “Mimarinin İnşası” başlıklı seçkisi tarihi bir dönüşümü belgeliyor. Müzenin inşaatını da üstlenen Yapı Merkezi’nin sponsorluğuyla gerçekleşen sergi, Cemal Emden’in, İstanbul Modern’in Renzo Piano tarafından tasarlanan yeni müze binasının inşa sürecini anlatan fotoğraflarına yer veriyor.

 

Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız: https://www.istanbulmodern.org/