BASIN BÜLTENLERİ

TÜROB Başkanı Eresin; "Otel doluluklarındaki düşüşün tek nedeni günübirlik evler değil"...


Günlük kiralanan evler aracılığıyla gerçekleştirilen kayıt dışı otelcilik faaliyetlerindeki büyük artış bu yıl otel doluluk rakamlarımızı ciddi olumsuz etkileyen gelişmeler arasında yer alıyor. Kayıt dışı günlük kiralık evler sıkıntısı geçmişte de bir dönem çok artmıştı, ancak her anlamda alınan tedbirlerle kontrol altına alınmıştı ancak Son 1-2 yılda sayılarda yeniden ciddi bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Bu yolla kiralanan 60 bine yakın ev olduğu belirtiliyor. Denetimlerin artırılması ve gereğinin yapılmasını, haksız kazancın önüne geçilmesi noktasında ve daha da önemlisi hem güvenlik, hem hijyen sebepleriyle çok önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz.

 

TEK SEBEP DEĞİL


Öte yandan önemle altını çizmemiz gerekir ki; otellerdeki kan kaybının tek sebebi olarak günlük kiralık evleri görmek de yanlış bir değerlendirme olur. Genel seçimlerin sektörümüzü negatif yönde etkileyeceği ve özellikle talebe yönelik ertelemelere yol açabileceğini öngörmüştük. Bunun yansıması olarak da beklentimiz yılın ikinci yarısıyla birlikte talepte artış olacağı ve sektörde konaklama rakamları yukarı doğru gidecek grafiklerin oluşacağı yönündeydi. Ancak maalesef genel seçim sürecinin negatif etkisi ve 11 ayrı şehrimizde yaşanan elim depremlerin sonucu olarak bu talebe yönelik ertelemeler birden kesinleşen iptallere dönüştü ve deprem bizim gündemimiz olduğu sürece dünya medyası da bunu kullanmaya devam etti. Sonuç olarak, o dönem depremler sonrası gelen iptallerin yanı sıra yeni talepler de alamadık.
Özellikle şehir otellerimizde yılın ikinci yarısında turist giriş sayılarımız hedeflere uygun olarak gelmeye başladı ancak maalesef kalış süreleri geçtiğimiz yıllarla karşılaştırıldığında oldukça kısaldı. Turistlerin bir kısmı da satış fiyatlarının çok daha hesaplı olduğu kayıtdışı evleri tercih eder hale geldi. Bütün bunların ışığında turist sayıları normal seyrinde giderken, otellerdeki doluluk rakamlarımızın beklentilerimizin gerisinde kaldığını söyleyebiliriz. Bu da doğal olarak sektörün moralini bozuyor.

 

REKABET EŞİTLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ADIM


Günlük evler konusuna dönersek; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, günlük kayıt dışı olarak kiralanan yerlerin yasal statüye kavuşturulmasıyla ilgili olarak mevzuat çalışması başlatmasından dolayı memnuniyet duyuyoruz. Bu tip kiralamalara vergi ve belgelendirme uygulaması sistemin hem kontrol altına alınmasını hem de haksız rekabetin önüne geçilmesini sağlayacaktır. Rekabet eşitliğinin sağlanması açısından çok önemli bir adım olacaktır.



TİCARİ KAZANÇ VERGİLENDİRİLMELİ


Günlük/kısa süreli bu konaklama sağlama/kiralama faaliyetleri nedeniyle her yıl yüksek miktarda vergi kaybı ortaya çıkarken, vergisiz yüksek kazanç imkanının, büyük bir rant ortamının oluşmasına sebebiyet veriyor. Otel yatırımcısı gerek inşaat, gerekse işletme aşamasında bir çok ruhsat ve izin almak durumunda. Ancak ve ne yazık ki gelişen bu pazardan haksız ve eşit olmayan koşullar ile pay almak isteyenlerin sayısı da hızlı bir artış gösterdi. Özellikle turizm bölgelerinde işyeri veya apartman dairesi olarak kiralanan-satın alınan gayrimenkuller, otel odası gibi pazarlanıyor. Bir mekanın konaklama için aynı kişiye 6 aya kadar tahsisi (ister 1 saat, ister 3 gün, ister 3 ay) kira değildir. Devamlılık arzeden bu faaliyet, ticari faaliyettir. Ticari kazancın tabii olduğu koşullar vergilendirilmelidir.



YASAL ALTYAPI ŞART


Airbnb sistemini de bu kapsamda kabul edebiliriz. Özellikle belirtmek isteriz ki Airbnb’ye karşı değiliz. Konaklama sektörü olarak çeşitlilikten yanayız.
En önemli basit örneği, Taksi konusu Uber’in Türkiye’de de çalışması gerektiği düşünüyoruz ve her fırsatta rakiplerimizle rekabet edebilmek için gerekli olduğunun altını çiziyoruz. Dünyada var olan turizmle ilgili tüm sistemlerin Türkiye’de de olması gerekir. Ancak öncelikli olarak yasal altyapısının kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Airbnb konusuna tekrar dönecek olursak, dünyada da sistem bu şekilde işliyor. Evlerini Airbnb’yle kiralayanlar aynı zamanda vergi mükellefidir. Ama şu anda bizde böyle bir uygulama maalesef bulunmuyor. Bu da çok net haksız rekabet anlamına geliyor.



GÜVENLİK SORUNLARI OLUŞTURUYOR


Günlük kiralık evler güvenlik konusunda da ciddi soru işaretleri barındırıyor. Geçmişte maalesef bu tip evlerde çok kötü hadiseler de oldu. Oysa ki, otellerde konaklayan tüm misafirlerin, otele girdiği anda mutlaka kaydı alınır ve bu kayıt direkt İçişleri Bakanlığı’na ulaşır. Ama bir Airbnb’de veya kiralık bir evde böyle bir kayıt söz konusu değildir. Arbnb evlerinin tamamında olmasa da çok büyük bir bölümünde kimlik bildirimi bulunmuyor. Ayrıca aynı binada yaşayan diğer kat maliklerinin komşuluk hakları açısından da sürekli bir tedirginlik kaynağı oluşturuyor ve şikayetlere sebep olabiliyor.



MALİYETLER ODA FİYATLARINI ARTIRIYOR


Bir diğer olumsuz etki de maliyetlerdeki artış. Gelirlerdeki artışın maliyetlerdeki artışla aynı düzeyde olmaması sektörü çok zorluyor. Enerji maliyetlerindeki artış, yükselen personel giderleri, gıda başta olmak üzere malzeme tedariğindeki maliyet artışları oda fiyatlarını da artırıyor. Bütün dünyada artan maliyetlerin yansıması olarak da oda fiyatları yükselmeye devam ediyor.



HEDEFLER DEĞİŞMEDİ


TÜROB ve sektör kuruluşları olarak kamu- özel sektör iş birliğinde bir çok tanıtım pazarlama faaliyetlerine devam ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtma Ajansı (TGA) tarafından yürütülen sonuç odaklı tanıtım ve pazarlama çalışmaları da devam ediyor. Bütün bunların olumlu sonuçlar doğuracağına inanmak istiyoruz. 2023 yılı ziyaretçi sayısı ve turizm geliri hedefimizi değiştirmedik. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla aynı doğrultuda 60 milyon ziyaretçi, 56 milyar dolar turizm gelirine ulaşmak için sektör olarak büyük çaba sarf ediyor, turizm sektörünün hedeflerine ulaşarak ülke ekonomisi, istihdamı ve kalkınmasına güçlü desteğini vermeye devam edeceğine inanıyoruz.